Edward Cullen

Edward Cullen İspanyol gribinden ölmek üzreyeken üvey babası Carlisle Cullen onu da kendi gibi wampir yaparak ölmesini engeller.Edward wampir olduktan sonra insanların düşüncelerini okuyabilme yeteneğine sahip olur.Ayrıca Cullen ailesinde en hızlı koşabilen kişi Edward'dır17 yaşında gibi görünen Edward Cullen aslında 20 temmuz Ayrıca üvey babası Carlisle insanları yemek gibi görmeme ,wejeteryan olarak sadece hayven kanı içmeyi Edward'a da öğretir.Kokusu inanılmaz derecede çekici geldiği ve düşüncelerini okuyamadığı İsabella Mary Swan ile tanışır.Bella'ya olan ilgisini engelleyebilirmek için çok uraşır fakat onu korumak iç güdüsüyle bir kazada hayatını kurtardıktan sonra hislerine yenik düşer ve sonunda ona aşık olur.Daha sonra Bella ile evlenir ve Bella'yı da wampir yapar.

İsabella(Bella) Mary Swan

17 yaşındaki Bella Swan'ın annesi (Renee) bezbol oyuncusu Phil adında birisiyle evlenir.Phil bezbol oyuncusu olduğundan çok sık seyahet etmek zorunda kalırlar.Fakat Bella annesini engelemektedir.Bunu anlayan Bella Forks Washington'da yaşanyan babası Charlie Swan'ın yanına taşınır.Charlie kasabaının şerifidir.Bella Fork lisesine yazılır ve burada gizemli Cullen ailesi ile tanışır.Biyoloji sınıfında Edward Cullen'la partner olurlar.Edward'ın gizemli tavırları Bella'nın ona daha fazla ilgi duymasına neden olur.Ve Bella'nın geçirdiği bir kazada Edward Cullen'ın bir anda belirerek hayatını kurtarmasıyla Bella Edward'a bir gariplik olduğunu anlar ve sonunda Edward'ın wampir olduğunu öğrenir.Edward dan korkamamaktadır ve ona aşık olmuştur.Sonunda Edward Cullen ile evlenir,Bella da wampir olur ve kalkan gücüne sahip olur.Reneesmee adında kızları olur.

Alice Mary Brandon Cullen

Alice,Cullen ailesinin en sevecen ve en neşeli karakteridir.1901'de wampir olmutur.Wampirdir ve geleceği görebilmektedir.Ayrıca modya çok fazla ilgi duymaktadır.Arabalarlada ilgilenmektedir.Bella swan'ın en yakın arkadaşıdır.Jasper Hele onun sevgilisidir.

Jasper Hale

Jasper'ı dönüştüren vampir Maria isminde bir kadındır.Jasper askerliğinde vampirlere karşı önemli başarılar elde etmiştir, böylece sürekli ödüller ,rütbe yükseltim plaketleri ve saygı kazanmıştır.Kazandığı saygıyla birlikte Jasper'ın kendine güvenini artırıyordu.Maria, Jasper her ne kadar düşman olsa da onu öldürmeye yanaşmıyordu, çünkü ona aşıktı ve mutlaka elde etmeliydi.Maria, birgün vampirlerin savaş divanına getirilen Aris isimli çocuk bir vampirle tanıştı.Bu vampirin sahip olduğu özel güç ise; tüm canlılara dokunarak onları kontrolü altına alabilmekti.Savaş salonuna getirilme nedeni de buydu.Aris Maria'nin çok işine yaracaktı Maria Arise Jasper'ı kendi yanına getirmesini rica etti.Aris kraliçenin emrini yerine getirmek için, vampir avına çıkmış ve başında Binbaşı Jasper'ın olduğu bölüğün yolunun üzerinde yerleşmişti.Sıradan bir çocuk gibi görünen Aris Jasper'i görünce yardım istedi, Jasper ise onu vampirlerden korumak için yanına aldı.Jasper'ın elini tutan Aris askerleri geri gönderdi ve Jasper Whitlock'ı Maria'nın huzuruna getirmek üzere yola çıktı.Bu sırada bir dikkat dağınıklığı yaşadı ancak bunun sebebi hiç bir zaman bilinemedi.Bu dağınıklık sırasında Jasper kendine geldi ve Aris'ten uzak durdu.Aris biraz sakinleştirmek için Jasper'ı ısırdı.Jasper hareket edemedi çünkü insanlar kansızken çevik hareket edemezlerdi. Maria geldiginde ise aşık oldugu genç Whitlock'u ısırarak vampire dönüştürdü.Jasper artık Maria'nın kölesi haline gelmişti çünkü kan istiyordu.Kanı kendi başına bunu bulamazdı çünkü savaş vardı ve insanlar her gördükleri vampiri öldürüyorlardı.Maria bunu iyi biliyordu ama Jasper için kötü birşey düşünemiyordu.Fakat Jasper hiç bir zaman Maria'yı sevmemiştir çünkü Maria ondan çok büyüktür.Maria ve Jasper'ın bir kızları olmuştur fakat Jasper bunu hiç öğrenememiştir.Çünkü Maria bile hamile olduğunu bilmeden Jasper Amerika'da Forks isimli bir kasabaya taşınır.Forks'a taşınan Jasper yine de vampir dünyasından uzaklaşamamıştır.Bir gece George Marpeks isimli kişinin kanını içecegi sırada bir vampir Esme Cullen olan tarafından durdurulmuştur.İki vampir savaşacağı sırada Esme'nin olumlu tavırları bu savaşı engellemiştir.Jasper hızla oradan uzaklaşmıştır. Yine bir gece avlanacakken Alice Cullen'ın " Yerinde olsam bunu yapmazdım ... " sesiyle irkilir.Alice geleceği gören bir vampirdir. Jasper Alice Cullen'ı gördüğü anda aşık olur ve Alice de bunu biliyordur.Karşı koyulmaz aşk filizlerini vermiştir ve Alice Jasper'ı ailesiyle tanışmak üzere evine götürür.Esme Cullen'ın Alice'in annesi olduğunu öğrenir.Ardından diğer vampir kardeşler ve baba ile karşılaşır, ardarda şaşkınlıklar yaşar.Alice ile evlenen Jasper Whitlock'a Cullen ailesi Hale soyadını verir ve insanlara Rosalie Hele'in ikizi olarak tanıtılır.

Esme Cullen

Esme 1885lerde doğmuştu. Onun erken yaşamı hakkında az miktar da olsa bilgiye sahibiz, Columbus kenar mahallelerinin yakınında yaşadığı dışında. O ilk 16 yaşındayken Doktor Carlisle ile karşılaştı, ağaca tırmanırken bacağını kırmıştı. Çok geçmeden şehir dışına taşındı ama Esme asla o olayı unutmadı. Batıda bir okulda öğretmen olmayı istiyordu fakat ailesi kalıp evlenmesi konusunda çok baskıcıydılar. 22 yaşındayken ailesini memnun ve mutlu etmek için gönüllü olarak Charles Evenson’la evlendi. Ama çok geçmeden kocasının, ağzı bozuk bir adam olduğunu fark etti.

Kocası 1. Dünya Savaşına katıldı. Döndüğünde Esme hamileydi, Esme’nin artık kaçması için bir nedeni vardı. Kuzeye kaçıp öğretmen oldu. 1921′de oğlu doğdu fakat birkaç gün sonra akciğer kanserinden öldü. Bebeğinin ölümünden sonra Esme artık yaşaması için bir sebebi olmadığını fark etti. Bir uçurumdan atlayarak intihar etti, kalbinin hâlâ atmasına rağmen morga getirildiğinde ölü olduğunu varsayıyorlardı. Dr. Cullen o zamanlarda o alanda çalışıyordu. Onun 10 yıl önceki mutlu, güzel genç kız olduğunun farkına vardı. Carlisle, Esme’nin daha fazla acı çekmesini istemedi ve onu dönüştürmeye karar verdi.

Esme sonra Carlisle ile evlendi ve onun Cullenlar topluluğuna katıldı. O açıkça, onların “Aile”inin bir parçası olarak onun ılık doğasından dolayı Bella’yı karşıladı, ve her zaman bunun gibi Cullens’in kalanına da davrandı. O ılık doğasıyla Bella’yı açıkça ailenin bir bireyi olarak görüyor ve Cullenların kalanına da aynı şekilde ılımlı yaklaşıyor. Onun kalbinde Edward’ın özel bir yeri var çünkü Edward onun üvey çocuklarının ilki.

Carlisle Cullen

Carlisle Cullen, bir Anglikan papazının tek oğlu, 1640larda Londra’da doğdu, İngiltere’de dinsel karışıklığın olduğu sıralar. Carlisle’nin babası ve diğer papazlar, kurt adamlar, cadılar, vampirler için avlar düzenlerlerdi. Kötülük ve günah dünyasını kurtarmayı deniyorlardı ama çoğunlukla bu gruplar masum insanları öldürüyorlardı, gerçek kötü yaratıkları değil. Carlisle, babası tarafından bu baskıncıların başına getirildi. Suçluları yakalamak konusunda pek iyi değildi ama çok inatçı ve zekiydi. Şehrin kanalizasyonunda yaşayan sadece geceleri avlanan bir grup vampiri keşfetti. Carlisle ve grubu vampirleri öldürmek için geldiklerinde aksilik oldu ve Carlisle yaralandı vampir tarafından. Bu durumun evde nasıl karşılanacağını bilmiyordu muhtemelen diğer vampirlere yapıldığı gibi yakılarak öldürülecekti. Bu yüzden Carlisle kendini bir patates kilerinde sakladı sakladı, yaralarının üzerine çürük patates koydu. 3 gün süren o acı verici değişimden sonra Carlisle vampir olarak ortaya çıktı. Carlisle, ne haline dönüştüğünü anlayınca dehşete düştü. Kendini yok etmek istedi. Birçok yol denedi. Uçurumdan atladı, kendini okyanusta boğdu. Ama hiçbiri işe yaramadı. Çünkü o bu yeni hayat için çok genç ve güçlüydü. Beslenmek… Buna karşı koyması imkansızdı üstelik daha yeni dönüşmüşken. Ama o bu durumdan o kadar iğrenmişti ki aç kalarak kendini öldürmeye çalıştı. Fakat güçsüz düştü. İnsanlardan elinden geldiğince uzak durmaya çalışıyordu çünkü iradesi giderek zayıflıyordu. Bir gün bir geyik sürüsüne rastladı ve dayanamayıp saldırdı. O insan kanını içmektense hayvan kanını içmeyi daha insancıl buldu böylelikle korktuğu o canavara dönüşmeyecekti. Carlisle bu gerçekte yeni yaşamını buldu ve iki yüzyıl boyunca, insan kanının kokusu tarafından sebep olan kan arzusuna direnme yeteneğine sahip oldu. Carlisle artık sonsuz bir ömre sahip olduğu için zamanını daha verimli şeylere harcamaya başladı. Geceleri çalışıyor gündüzleri ise plan yapıyordu. Titiz çalışmasının sonucu olarak, Carlisle, parlak bir doktor olabildi. Bu yeni profesyonel Carlisle tutkusunu ve kefaretini insanların kurtarmakta buluyordu.

Diğer vampirleri -Aro, Marcus, ve Caius (Solimena onlara Sanatın Akşam Efendileri diyor)- keşfettiğinde İtalya’da okuyordu. Onlar Londra kanalizasyonlarında yaşayanlardan çok daha eğitimli ve bilgiliydiler ama hâlâ insan kanı içiyorlardı. Carlisle’yi doğal besin kaynağı ( yani hayvan kanı yerine insan kanı) tüketmesi konusunda ikna etmeye çalıştılar tabi Carlisle tam tersi bir biçimde onları. Fakat işe yaramadı. Carlisle o anda Yeni Dünya’ya geçmeye karar verdi. Grip salgını başladığında geceleri Chicago’daki bir hastanede çalışıyordu. Bu salgın hastalık esnasında Carlisle Edward’ı buldu. Edward bir odada ölmeyi bekliyordu. Carlisle Edward’ın ailesinin olmadığını öğrendiği zaman Edward’ı dönüştürmeye karar verdi. Böylelikle yalnız kalmayacaktı. 1921’de ise Esme’yi buldu. Esme bebeğinin ölümünden sonra bir uçurumdan atlayarak intihar etmişti. Carlisle onun hayatını kurtarmak istedi, ona aşık oldu. Ve evlendiler.

Carlisle sonra sarhoş nişanlısı ve arkadaşları tarafından tecavüz edilmiş ve neredeyse öldürülüp caddenin ortasına bırakılmış bir genç kız olan Rosalie Hale’i dönüştürdü. Rosalie avlanırken ayı saldırısına uğrayan Emmett’ı buldu. Ve onu kmler boyunca Carlisle’ye taşıdı. Carlisle sonradan Rosalie’nin sevgilisi olacak Emmett’i dönüştürdü Rosalie bunu kendi başına yapmakta isteksiz olduğundan. Carlisle Emmett’ı dönüştürdükten sonra, Alice ve Jasper da Carlisle’yi bulup onlara katıldı.

Daha sonra, Carlisle ve ailesi Forks’a taşındı. Fakat önce Quileuteler ile insanların yaşadığı topraklardan uzak durmaları konusunda bir anlaşma yapıldı. Cullenlar bu antlaşmayı kabul etti, ve barış içinde yaşadılar. Carlisle Forkstaki hastanenin başhekimi olarak işe başladı. İki yüzyıl boyunca biriktirdiği parayla siyah bir Mercedes S55 AMG satın aldı.

Emment Cullen

Emmett 1935′te Carlisle Cullen tarafından vampire dönüştürüldüğünde 20 yaşındaydı, Rosalie Hale’in dönüştürülmesinden 2 yıl sonra. Emmett Tennessee dağlarında tırmanışı sırasında bir ayı tarafından yaralanmıştı. Saldırıdan dolayı neredeyse ölecekken Rosalie onu kurtarmış ve kmlerce taşıyıp Charlisle’ye getirmişti.

Emmett başına gelen bu olayı Tanrıdan gelen bir meleğin onu kurtarması olarak tanımlıyor. Rosalie Carlisle’ye döndüğünde Carlisle Emmett’ı bir vampire dönüştürdü. Eclipse’de, Rosalie Bellaya Emmett’in hayatını kurtardığını itiraf eder çünkü onun dış görünüşü Rosalie’nin Henry adındaki çocukluk arkadaşını hatırlatıyordur.

Acı veren değişimin süreci tamamlanınca Rosalie ona vampir olduğu haberini verdi. Bu Emmett’i bozmadı ne kadar bunu Rosalie ve Carlisle’nin yapmış olduğunu düşünse de. Başta Cullen ailesinin vejeteryan olma kurallarına uymakta sıkıntı çekse de birkaç fırsatta insan kanını tattı

Rosalie Lillian Hale

       Rosalie Lillian Hale 1915′te Rochester’da doğmuştur.2 genç erkek kardeşe sahiptir. Annesi ev hanımıdır. Ve babası bankada çalışmaktadır. Babasının işi, aileyi Great Depression (Bkz. Amerika’da 1929 başlarında ortaya çıkan kriz) esnasında varlıklı tutmaya yardım etti. O doğuştan güzeldi ve bu nedenle çok övülüyordu, bu onu kibirli yaptı ve Rosalie de onun ailesi gibi yaşamdan çok şey istiyordu. Bir gün, Rosalie’nin annesi onu babasının unuttuğu öğlen yemeğini vermesi için işyerine yollarken güzelce giydirip süsledi, Rosalie’nin banka sahibinin oğlunun ilgisini çekmesini umuyordu (Bak sen şu anneye). Ki işe yaradı ve Royce King Rosalie’ye çiçek yolladı. Not olarak gözlerinin menekşe gibi olduğu yazıyordu. Onların ilişkisi sadece flörte dayanıyordu. Çünkü Royce her zaman bankada çok meşguldü. Nişanlandılar ve düğün hazırlıklarına başladılar. Rosalie düğünden önce arkadaşı Vera’nın oğlunu ziyarete gitti. Ziyaretinde Vera’nın kocasının Vera’yı öptüğü zaman Rosalie Royce’la ilişkilerinde sevginin eksikliğini fark etti. Sevgiden yoksun olan ilişkisini düşünen Rosalie sarsılmış bir şekilde eve doğru giderken sarhoş nişanlısı ve üstelik onun sarhoş arkadaşlarına rastladı.

Royce nişanlısının güzelliği ile böbürleniyordu. Rosalie’nin hırpalanıp yaralanmasına sebep oldu ve muhtemelen Rosalie’ye tecavüz edildi. Rosalie; Carlisle, Esme ve Edward Cullen tarafından bulundu. Ölmekte olan Rosalie’nin kanının kokusu Carlisle’yi çekmişti. Carlisle onu 18 yaşındaki vampirin odasına taşıdı, o içerdeyken acı daha kötüydü. Yeni vampir güzelliğini görmek, Rosalie’nin mutsuz havasını değiştirdi. Rosalie çok geçmeden kendisini yaralayan herkesi öldürerek intikamını aldı. Royce’un sonu için Rosalie düğün elbisesini giydi ve nişanlısını penceresiz, dumanlı bir odada kilitli halde buldu, kasa gibi kapı iki adam tarafından korunuyordu. Bekçileri öldürdükten sonra Rosalie odaya girdi ve Royce’a ölümüne işkence yaptı. Onun kanını içti, ve hiç bir zaman insan kanını tatmadığıyla övündü. Cullenlarla Forks’ta yaşarken Rosalie Jasper Hale’in ikizi gibiymiş yapıyor. (Cullendan ziyade kendi gerçek soyadını kullanmayı tercih ediyor).

Arabalardan hoşlanıyor ve kırmızı üstü açılabilir bir BMW M3 arabaya sahip. Yine de o göze çarpmamak için genellikle okula Edward’ın gümüş Volvosu’nda gelip gider (Cullenların hepsi öyle yapar). Carlisle, kesin bir karakteristiğin, şiddetlendirildiğine inanır, sen, bir vampir olduğun andan itibaren, ve Edward onun inadına ya da dik kafalılığa inanır. Carlisle vampir olmadan önce kesin karakterlere inanırdı ve Edward Rosalie’nin bu yüzden kararlı ya da inatçı olduğuna inanıyor. Emmett, Rosalie’nin kocası ve gerçek aşkıdır. Rosalie onu bir ayı saldırısından kurtarıp ve Carlisle’nin onu değiştirmesi için kmler boyunca taşır çünkü o bunu kendinin yapabileceğinden şüphelidir. Onların ilişkisi, Rosalie’nin güzelliğine, Emmett’ın gücüne ve birbirlerine çoRosalie Lillian Hale 1915′te Rochester’da doğmuştur.2 genç erkek kardeşe sahiptir. Annesi ev hanımıdır. Ve babası bankada çalışmaktadır. Babasının işi, aileyi Great Depression (Bkz. Amerika’da 1929 başlarında ortaya çıkan kriz) esnasında varlıklı tutmaya yardım etti. O doğuştan güzeldi ve bu nedenle çok övülüyordu, bu onu kibirli yaptı ve Rosalie de onun ailesi gibi yaşamdan çok şey istiyordu. Bir gün, Rosalie’nin annesi onu babasının unuttuğu öğlen yemeğini vermesi için işyerine yollarken güzelce giydirip süsledi, Rosalie’nin banka sahibinin oğlunun ilgisini çekmesini umuyordu (Bak sen şu anneye). Ki işe yaradı ve Royce King Rosalie’ye çiçek yolladı. Not olarak gözlerinin menekşe gibi olduğu yazıyordu. Onların ilişkisi sadece flörte dayanıyordu. Çünkü Royce her zaman bankada çok meşguldü. Nişanlandılar ve düğün hazırlıklarına başladılar. Rosalie düğünden önce arkadaşı Vera’nın oğlunu ziyarete gitti. Ziyaretinde Vera’nın kocasının Vera’yı öptüğü zaman Rosalie Royce’la ilişkilerinde sevginin eksikliğini fark etti. Sevgiden yoksun olan ilişkisini düşünen Rosalie sarsılmış bir şekilde eve doğru giderken sarhoş nişanlısı ve üstelik onun sarhoş arkadaşlarına rastladı.

Royce nişanlısının güzelliği ile böbürleniyordu. Rosalie’nin hırpalanıp yaralanmasına sebep oldu ve muhtemelen Rosalie’ye tecavüz edildi. Rosalie; Carlisle, Esme ve Edward Cullen tarafından bulundu. Ölmekte olan Rosalie’nin kanının kokusu Carlisle’yi çekmişti. Carlisle onu 18 yaşındaki vampirin odasına taşıdı, o içerdeyken acı daha kötüydü. Yeni vampir güzelliğini görmek, Rosalie’nin mutsuz havasını değiştirdi. Rosalie çok geçmeden kendisini yaralayan herkesi öldürerek intikamını aldı. Royce’un sonu için Rosalie düğün elbisesini giydi ve nişanlısını penceresiz, dumanlı bir odada kilitli halde buldu, kasa gibi kapı iki adam tarafından korunuyordu. Bekçileri öldürdükten sonra Rosalie odaya girdi ve Royce’a ölümüne işkence yaptı. Onun kanını içti, ve hiç bir zaman insan kanını tatmadığıyla övündü. Cullenlarla Forks’ta yaşarken Rosalie Jasper Hale’in ikizi gibiymiş yapıyor. (Cullendan ziyade kendi gerçek soyadını kullanmayı tercih ediyor).

Arabalardan hoşlanıyor ve kırmızı üstü açılabilir bir BMW M3 arabaya sahip. Yine de o göze çarpmamak için genellikle okula Edward’ın gümüş Volvosu’nda gelip gider (Cullenların hepsi öyle yapar). Carlisle, kesin bir karakteristiğin, şiddetlendirildiğine inanır, sen, bir vampir olduğun andan itibaren, ve Edward onun inadına ya da dik kafalılığa inanır. Carlisle vampir olmadan önce kesin karakterlere inanırdı ve Edward Rosalie’nin bu yüzden kararlı ya da inatçı olduğuna inanıyor. Emmett, Rosalie’nin kocası ve gerçek aşkıdır. Rosalie onu bir ayı saldırısından kurtarıp ve Carlisle’nin onu değiştirmesi için kmler boyunca taşır çünkü o bunu kendinin yapabileceğinden şüphelidir. Onların ilişkisi, Rosalie’nin güzelliğine, Emmett’ın gücüne ve birbirlerine çok aşık olmalarına rağmen çok fizikseldir. Onlar Rosalie’nin töreni ve gösterilen özeni beğenmediğinden dolayı birkaç kez evlendiler. O ve Emmett bazen, yeni evli bir çift olarak Cullenların kalanından uzakta yaşar.k Emmett 1935′te Carlisle Cullen tarafından vampire dönüştürüldüğünde 20 yaşındaydı, Rosalie Hale’in dönüştürülmesinden 2 yıl sonra. Emmett Tennessee dağlarında tırmanışı sırasında bir ayı tarafından yaralanmıştı. Saldırıdan dolayı neredeyse ölecekken Rosalie onu kurtarmış ve kmlerce taşıyıp Charlisle’ye getirmişti.

Emmett başına gelen bu olayı Tanrıdan gelen bir meleğin onu kurtarması olarak tanımlıyor. Rosalie Carlisle’ye döndüğünde Carlisle Emmett’ı bir vampire dönüştürdü. Eclipse’de, Rosalie Bellaya Emmett’in hayatını kurtardığını itiraf eder çünkü onun dış görünüşü Rosalie’nin Henry adındaki çocukluk arkadaşını hatırlatıyordur.

Acı veren değişimin süreci tamamlanınca Rosalie ona vampir olduğu haberini verdi. Bu Emmett’i bozmadı ne kadar bunu Rosalie ve Carlisle’nin yapmış olduğunu düşünse de. Başta Cullen ailesinin vejeteryan olma kurallarına uymakta sıkıntı çekse de birkaç fırsatta insan kanını tattı.

aşık olmalarına rağmen çok fizikseldir. Onlar Rosalie’nin töreni ve gösterilen özeni beğenmediğinden dolayı birkaç kez evlendiler. O ve Emmett bazen, yeni evli bir çift olarak Cullenların kalanından uzakta yaşar.